Danışmanlık sadece Türkiye’de değil dünyada da sürekli tartışılan kavramlardan biridir. Hatta bir tanımda “Danışman, size saati söylemek için sizden saatinizi isteyen ve ona bakarak size saati söyledikten sonra saatle birlikte ortadan kaybolan kişidir.” şeklinde tasvir edilir.
Eğer ben saati kullanmayı bilmiyorsam ve danışman sayesinde saatten bir fayda elde edebileceksem, saati alıp gitmesi de katlanabileceğim bir bedelse bu iş ilişkisinden bir katma değer elde edeceğim açıktır.
Zaten Dijital gibi gün be gün fragmante olan, sürekli yeni uzmanlık alanlarının açılıp yeni görev tanımlarının ve ünvanların ortaya çıktığı bir alanda hiç kimsenin ben herşeyi bilirim davranışı sergilemesi takdir edilecek ve destek olunacak bir davranış değildir.
Bu alan sadece düzenli çalışma hayatından sıkılıp, zaman bağımsız, yöneticisiz, diğer tabir ile kafasına göre çalışabilmek için tercih edilebilecek bir kaçış noktası asla değildir.
Danışmandan neler beklenir?
Duruma göre değişiklik gösterecek olsa da danışmandan beklenenler ana konu başlıkları olarak aşağıdaki gibi listelenebilir;
Danışman Seçimi Risk İçerir
Danışmanlık aldığınız konular ya yeterli bilgiye sahip olmadığınız ya da hiç bir bilgiye sahip olmadığınız alanlar olacağı için danışmana karşı aslında biraz savunmasız olabilirsiniz.
Bunu engellemek için sürecin sonunda neler beklediğinizi detaylı şekilde ortaya koyup, beklenen çıktıları ve sahip olduğunuz imkanları net şekilde danışmana aktararak en başta imza altına almanız veya en azından bunlar çerçevesinde el sıkışmanız yöntemden bağımsız sonuç konusunda aynı hedefe gidebilmeniz için yol gösterici olacaktır.
Danışman sizde olmayanı size katan ve bunu sürdürülebilir şekilde gerçekleştirebilen (genellikle) süreli bir takım oyuncusudur.
Uzak Durmanız Gereken Danışmanlar
Genelde danışmanın dahil olduğu süreçler, üst yönetim tarafından elimizden geleni yaptık, takımın eksik halkalarını bu şekilde tamamladık ve güçlendirdik artık burada sorunsuz bir işleyiş ve beklediğimize %100 uygun bir sonuç bekliyoruz algısı yaratır. Tabi ki danışman elinde sihirli değnek ile gelmeyeceği için karşılan her sorunu da sadece onun varlığı ile çözmeyi beklemeniz çok gerçekçi bir beklenti değildir.
Bu da danışman kozunu oynarken son derece dikkatli olmanızı ve doğru kişiyle çalışmak için çok ince düşünmenizi gerektirir.
Danışmanı seçerken aşağıdaki konular sizin için önem taşıyacak ana konu başlıkları olacaktır;
Şirketin Danışmana Bakışı
Şirketler açısından baktığımızda da klasik kurumsal davranış modeli olarak kadrolu ekibin yetkinliğine inanılan ve her sorunu o ekip sayesinde aşacağına inanılan ve her türlü dış desteğin israf veya yetersizlik olarak değerlendirildiği bir bakış açısı ile zaten verimli ve kapsamlı bir danışmanlık süreci yaşanamayacağı gibi bu kadar değişken bir dünyada başarı ve rekabetin sağlanması da pek mümkün olmayacaktır.
Bu algının değişmesi için asli görev ekip yöneticilerine düşmekte, konudan daha uzak olan üst yöneticilerine ve İnsan Kaynakları Departmanı’na bu danışmanlığın katma değerini, onların daha fazla dikkat ettiği karlılık, verimliklik, üretkenlik gibi çeşitli datalarda aktarması ve ikna sürecini sabırlı bir şekilde ilerletmesi gerekmektedir.
Bütün bu yazının özeti olarak;
Danışmanlık ciddi bir iştir, katma değer elde edemediğiniz bir danışmanlık deneyimi hanenize ciddi eksilerin yazılmasına sebep olacaktır.
Ama işin güzel tarafı doğru ekiple nasıl başarıya ulaşmak gerçeği mevcutsa, bu denkleme girecek bir işinin ehli bir danışman katalizör görevi yaparak sizin çıtanızı çok daha yükseklere çıkartacaktır.